Google

20 Temmuz 2007 Cuma






Bu resimdeki yeri çoğu kişi biliyordur. Burası çanakkale şehitleri abidesi. Bu abidenin her bir tuğlasında türk halkının emeği vardır.



Bu hafta tatile çıkacağım için deli gibi çalışıp kış hazırlıklarımı tamamlamakla geçti. Çoğu kişiye göre zaten marketlerde olan şeyleri neden yapıyordum. Kendime eziyet ettiğimi düşünüyorlar. Ama kendim yaptığım şeyleri yemek daha çok içime siniyor. Ayrıca meyleri ve sebzeleri mevsiminde tüketmek ve bir şekilde daha sonra tüketmek üzere saklamak en iyisi.





ŞEFTALİ REÇELİ



Hafta sonu Çanakkalenin bayramiç ilçesine gitmiştik. bayramiçin çoğu yeri daha doğrusu her yeri meyve bahçeleri. Bizde gelmişken biraz meyve aldık. Bu arada türkiyede beyaz nektarinin bayramiçde yetiştiğini biliyormuydunuz. Burdan aldığım şeftalilerin bir kısmı çok sert iken bir kısmıda yumuşaktı. Sert olanları reçellik olarak ayırdım geri kalanınıda benim canavarlar hemen tüketti.
Reçellik olarak ayırdıklarımı önce yıkayıp bir kerede çatala gelip yenecek şekilde doğradım. Ben genelde reçellere birebir oranında şeker koyarım. Yani bir kilo şeftaliye bir kilo şeker. Şekeri doğradığım şeftalilerin üzerine döküp sabaha kadar beklettim. Sabaha kadar yeterince sulanmışlardı. Ocağa koyup kaynamaya bıraktım. Yalnız reçel ocakta iken üzerinde oluşan köpükleri temizleyin yoksa reçeliniz çabuk bozulur. Yanınızada bir bardak su alın. Bu suyun içine arada reçelden damlatın koyulunuğu ayarlamanıza yardımcı olacaktır.ocaktan indirmeden on dakika kadar önce içine bir iki parça limon tuzu atın. Böylece reçelleriniz şekerlenmeyecektir. Baktınız damlanız suda dağılmayıp katı şekilde kalıyor reçeliniz tamamdır.

VİŞNE REÇELİ
Reçel yapımları genelde birbirine benzer. Vişne reçelindede vişnelerin çekirdeklerini ve saplarını temizleyin . Bire bir oranında şeker üzerine koyun.
Sabah kadar bekletip sulanmasını sağlayın. Gerisi aynı şeftali reçeli gibi. Baktınız soğuduktan sonra reçelinizin biraz daha kaynayıp koyulaşmaya ihtiyacı varmış. O zaman derince bir tepsiye alın üzerini bir tülbentle örtün ve güneşte bekletin.




GÜL SUYU

Bir tanede kıştan yapılan bir hazırlık. Ben osmaniyeliyim. Benim memleketim yazları bayağı sıcak olur. Bu yüzden insanlar serinlemek için her yolu denerler. Bunlardan biride gül suyudur. Baharda açan güllerden aşısız pembe ve beyazdan yapılır. pembe güller renk verirken beyaz güller de koku verir.
Bir şişenin içerisine bir beyaz gülün iki üç tanede pembe gülün yapraklarından koyup bunlarında uzerine biraz limon tuzu ve alabildiği kadar su koyalım. Ağzını kapatıp güneşe koyalım. Bir kaç gün sonra suyun renginin değiştiğini görürüz. Bu konsantre bir haldedir. bir çay bardağı kadar gül suyunu bir litre suya koyup içine istediğimiz kadar şeker koyup içebiliriz.









14 Temmuz 2007 Cumartesi

hayatımın anlamları


Kızım ve oğlum benim herşeyimdir.



Şu günlerde görmeye hasret kaldığımız ve bir daha görebilirmiyiz dediğimiz görüntüler var. Bu fotoğraf balıkesirin gönen ilçesinin parkından. Eminim heryerde park vardır. Ama bu park ilçenin büyük bir kısmını kapsamakta. Güneşli günlerde bile güneş ışınları bu ağaçları aşıp yere çok az ulaşmakta. Herkesin burayı gidip görmesini tavsiye ederim.

hayata merhaba derken,






yine, yeni bir güne merhaba derken, doğanın bu kutlu uyanışına bir gün daha şahit olduğuma şükrediyorum. boğazın suları ile oynaşırken yunuslar, memleket hikayelerine gözatma merakı ile internetteyim...gecenin en koyusunda pusuda bekleyen jandarmalara günaydın diyorum. acaba bu sabahı kim göremeyecek kederiyle gazete sayfalarında telaşlı yüreğimle, ne olur olmasın artık sözleriyle dolaşıyorum...sonrası yok öncesi VATAN. şimdi birileri tarlaya, birileri dükkanlarına, birileri iş merkezlerine, birileri ekmek kavgasına; kısacası herkes hayata bir koşuşturmaca ile başlıyor. bir an! şu an! durun! ve günaydın diyin, sevdiklerinize ,sevmediklerinize günaydın deyin, elifin yanağından, utkunun alnından,gültenlinizin dudaklarından öpün ve hayata merhaba deyin... görün bak bu gün daha güzel olacak, inanın;" hayat inanmakla başlar" her şey daha güzel olacak. yaşadığımız şu gök kubbenin altında çok şükür diyerek telaşına düşdüğümüz hayatımıza bir sihirli söz eklenecek: MUTLULUK! günaydın hayatım...

gemiler



ah o gemide bende olsaydım.(küçük takada yanlız.)

13 Temmuz 2007 Cuma

yeni başlangıç

Günlerdir düşünüyordum kendime blog oluşturmayı. En sonounda yaptım. Eminim iyide yaptım. Bundan sonra bende duygularımı, düşüncelerimi ve deneyimlerimi rahatça paylaşabileceğim.