Google

25 Kasım 2007 Pazar

AYVA TATLISI

Malzemeler:
4 adet ayva
Karanfil
Şeker
Gıda boyası
Krem şanti
ceviz içi
Ayvaların kabuklarını soyup ikiye ayırdıktan sonra içerisindeki çekirdekli kısmı iyice temizleyin. Çekirdeklerini çöpe atmayın yalnız. Ayvalarımızı yayvan geniş bir tencereye alıp içerisine çekirdeklerimizi ve karanfilimizi koyalım. Gıda boyamızdan tırnak ucu kadar alıp az bir miktar su içerisinde eritelim. Tenceremize ayvalarımızın yarısına gelecek kadar su koyalım. Üzerinede boyamızı ekleyelim. Kaynamaya başlayınca şekerimizide ilave edelim. Ben şekeri tadarak ilave ediyorum. Biraz çok şeker koyarsanız daha parlak bir renk alıyor. Ayvalarınız yumuşayınca altını kapatıp başka bir tabağa alın. İsterseniz üzerine kaymakta koyabilirsiniz. Ben kremşanti koydum ve dövülmüz ceviz ilede süsledim. Afiyat olsun.

19 Kasım 2007 Pazartesi

TİRAMİSU

Malzemeler:
Hazır kakaolu bir pasta taban
1 kutu labne peynir
1 yumurtanın sarısı
1 yemek kaşığı instant kahve
3 yemek kaşığı un
yarım litre süt
4 yemek kaşığı şeker
Kakao
İnstant kahvemizi 1 bardak ılık su içerisinde eritiyoruz. Bu sıvı ile kekimizin her iki katınıda ıslatıyoruz. Bir tencereye sütümüzü koyup içerisine yumurtamızı kırıyoruz. Yumurtamızı iyice karıştırdıktan sonra tenceremizi ocağa koyup şekerimizi ve unumuzu yavaş yavaş ekleyip karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişiriyoruz. Tenceremizi ocaktan indirip labne peynirimizi ekliyoruz. Peynirimiz iyice karıştıktan sonra kekimizin ilk katına bu muhallebimizin yarısını sürüyoruz. Kekimizin diğer katını kapatıp kalan muhallebiyide üzerine sürüyoruz. Pastamızın üzerine kakao serpip süslüyoruz.


İRMİKLİ PUDİNG


Ben bu pudingi Ankarada üniversitedeyken her zaman gittiğimiz bir pizzacıda hep sipariş ederdim. Orda küçük porsiyonlar şeklinde ve üzerinde bir meyveli sosla gelirdi. Geçenlerde oktay ustayı seyrederken görünce eski günler geldi aklıma. Bende tarifi ondan alıp uyguladım. Gerçi onun tarifinde nişastanın ne kadar olacağını yazmamışlar ama ben göz kararı ile tutturdum. Denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Malzemeler:
1 litre süt
9 yemek kaşığı irmik
9 yemek kaşığı şeker
2,5 yemek kaşığı nişasta
1 paket vanilya
4 adet mandalina
Sütü bir tencereye alın içerisine diğer malzemeleri ekleyip karıştırarak pişirin. Koyulaşıp, göz göz kaynamaya başlayınca altını kapatın. Mandalinaların kabuklarını soymadan halka halka doğrayıp bir kek kalıbının içerisine yerleştirin. Pudingimizin ilk sıcaklığı çıktıktan sonra kek kalıbına koyup bir iki saat buzdolabında bekletin. Sonra düz bir tabağa ters çevirip çıkarın. Servis yaparken dilimlerin üzerine varsa meyve sosu yoksa reçelde dökebilirsiniz.

6 Kasım 2007 Salı

ISLAK KEK


Malzemeler:
4 adet yumurta
2 su bardağı şeker
2 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
üzeri için hindistan cevizi
Yumurtaları ve şekeri bir kap içerisinde mikser yardımıyla birbirlerine iyice karışana kadar karıştıralım. Bu karışıma sütümüzüde ekleyip karıştırdıktan sonra bu karışımdan bir bardak alıp ayıralım. Kabımıza diğer kalan malzemeleride ekleyip spatula ile karıştırıp yağlanmış kalıbımıza alalım. Daha önceden 200 derecede ısıtılmış fırında pişmeye bırakalım. Piştiğini anlamak için kekimize bir bıçak batıralım. Bıçak temiz çıkıyorsa kekimiz pişmiştir. Bir bardak karıştırdığımız karışımı kekimizin üzerine dökelim. Üzerinede ben dökemesemde hindistan cevizi serperek süsleyelim.

DEREOTLU TAVUK ÇORBASI



Malzemeler:
2 adet tavuk budu
1 demet dereotu
3 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı sıvı yağ
yarım kilo süt
Unu pembeleşinceye kadar kavur. Yarım kilo sütü azar azar ilave et. Tavuk budunu haşlayalım ve suyundan 2 bardak kadar ekleyelim. Sürekli karıştıralım. Kaynamaya yakın didiklenmiş tavuk budunu çorbamıza ekleyelim. Bir taşım daha kaynattıktan sonra dereotunu ekleyelim. Afiyet olsun.

AŞURE KEKİ


Malzemeler:
4 yumurta
2 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
50 gr margarin
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
kuru kayısı
kuru üzüm
damla çikolata
tarçın
fındık,ceviz
Kayısıları küçük doğrayın. Fındık ve cevizin bir miktarını iyice un halinceye kadar çekin. Yumurtaları bir kaba kırıp üzerine şekeri koyup şekerle yumurtalar iyice karışıncaya kadar mikserle çırpın. İçerisine diğer bütün malzemeleri katıp tahta bir spatula yardımı ile karıştırın. Yağlanmış kek kalıbına alın. Üzerine çekmeden ayırdığımız cevizleri tüm tüm koyun. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında pişirin. İlk 20 dakika fırını açmayın sonra kekiniz kabarmaz. Unu ve kabartma tozunu eleyerek koyun.

DOMATES ÇORBASI


Malzemeler:
5 adet domates
4 su bardağı sıcak su
2 çorba kaşığı un
1 su bardağı süt
2-3çorba kaşığı margarin
tuz, karabiber
rendelenmiş kaşar
Domatesleri rendeleyelim. Margarini eritip 2 çorba kaşığı unu yavaş yavaş ilave edip pembeleşinceye kadar kavuralım. Rendelenmiş domatesleri ekleyip 2-3 dakika kadar daha kavuralım. Sütü azar azar dökerek yedirelim. Sıcak suyu ilave edip tuzu ve karabiberida koyup koyulaşıncaya kadar kaynatalım. Benimkinin rengi biraz açık oldu isterseniz domatesleri koyarken bir miktar domates salçası ekleye bilirsiniz. Üzerine kaşar rendesi koyup servis edin.

10 Ekim 2007 Çarşamba

CANIM ELİF SUDEM


Kızım kreşe başladı. Formaları yeni dikildiği için ilk defa giydi ve ben bir garip oldum. Benim minik meleğim büyümüşte okula başlama çağına gelmiş. Zaman nekadar çabuk geçiyor. Çocuklarımızın hiçbir anını kaçırmamalıyız. Çünkü zamanın geri dönüşü yok. Bir bakmışız kendi ayakları üzerinde durmaya başlamışlar.
Canım elifim; hep böyle tertemiz bir melek gibi benim küçük meleğim olarak kalsan.

BEŞAMEL SOSLU GÜVEÇTE TAVUK


Malzemeler:
2 adet göğüs tavuk
Havuç
Bezelye
Yeşil biber
Soğan
Tuz
Karabiber
Sos için:
2 yemek kaşığı un
1 yumurtanın sarısı
1,5 su bardağı süt
50 gr margarin
Tuz, karabiber
Üzerine rendelenmiş kaşar
Tavuk etimizi kuşbaşı şeklinde doğrayıp bir tencereye alalım. Sularını salıp renk değiştirene kadar pişirelim. Üzerine bir miktar zeytinyağ dökelim. Soğanı, biberi, havucu ince ince doğrayalım. Soğanları tavuğun üzerine ekleyelim. Sonra sıra ile havucu, biberi ve bezelyeyi ekleyelim. Tuzunu karabiberini atalım ve bir miktar su koyup pişirelim.Pişen malzememizi güveç kaplarına paylaştırıyoruz.


Başka bir tencereye margarini koyup eritelim. Eriyen margarinin üzerine unu karıştırakrak ekleyelim. Un hafif pembeleşince sütü yavaş yavaş ekleyelim. Tuzunu ve karabiberini damak tadınıza göre atabilirsiniz. Muhallebi kıvamına gelince tencereyi ocaktan indirelim. Biraz ılıyınca yumurta sarısını ekleyelim. Sosuda kaplarımıza tavuklarımızın üzerine paylaştıralım.Rendelenmiş kaşarlarımızıda kaplarımızın üzerine döküp fırına sürelim. Kaşar eriyip kızarınca fırından çıkarıp sıcak sıcak servis yapalım.

9 Ekim 2007 Salı

ZEYTİNYAĞLI SARMA VE BİBER DOLMASI

Malzemeler:
Salamura yaprak
Dolmalık biber
Pirinç
5 adet kuru soğan
3 adet domates
Maydanoz
2 adet yeşil biber
limon suyu
Sarmısak
Kuru nane
Tuz, karabiber, salça
Salamura yaprakları bir süre sıcak su içerisinde bekletin. Biberlerinde içerisini temizleyin. Domateslerin kabuğunu soyup doğrayalım. Soğanları ve sarmısakları ince ince doğrayalım. Biberleri ve maydonozu ince ince doğrayalım. Pirinçleri soğuk su ile yıkıyalım. Pirinçleri doğradığımız malzemeleri bir tencereye alıp üzerine zeytinyağ bolca dökelim. Salçasını, tuzunu ve karabiberinide ekleyelim.Limon suyunuda sıkalım. Tadı biraz ekşimtrak olursa iyi olur. Malzemeleri karıştırıp bir süre pişirelim. Pişirdikten sonra yapraklarımızı sarıp biberlerimizi dolduralım. Tencereye yerleştirince yemeğimizin üzerine bir ağırlık koyalım. Böylece sarmalarımız dağılmaz sıkı sıkı kalır. Pişmesine yakın sosunu yapıp üzerine dökelim. Sosun hazırlanmasıda; bir diş sarmısağı dövüp bir tavaya zeytinyağ, az bir miktar salça, nar ekşisi ve kuru nane ile birlikte alıp kavuralım. Kavurunca ocaktan alıp bir miktar su koyalım ve kaynatıp yemeğimizin üzerine dökelim. Afiyet olsun.

YOĞURTLU KÖZLENMİŞ PATLICAN



Patlıcanları ocakta yada fırında közleyelim. Közlenmiş patlıcanları soyup küçük küçük doğrayalım. Bir süre kevgirde bekletin böylece bir miktar suyunu bırakır. Bir diş sarmısağı soyup dövelim. Yoğurtla karıştıralım ve tabağa aldığımız patlıcanların üzerine dökelim. Süslemek için üzerine kuru nane ekelim.

YOĞURTLU ISPANAK KAVURMA



Yarım kilo ıspanağı iyice temizleyip büyük büyük doğrayalım. Tencereye koyup kavurmaya başlayalım. Ispanaklar ölünce ocaktan indirelim. Başka bir tencerede soğanı ince ince doğrayıp zeytinyağda kavurmaya başlayalım. İçerisine az bir miktarda salça ekleyelim. Soğanlar pembeleşince içerisine ıspanakları ekleyelip üzerinede bir tutam tuz atalım.Bir iki çevirmeden sonra ocaktan indirelim. Bir diş sarmısağı soyup dövdükten sonra yoğurda ekleyelim. Yayvan bir tabağa ıspanakları yayıp üzerine yoğurdu dökelim. Afiyet olsun.

HAVUÇLU VE ETLİ PİLAV

Malzemeler:
250 gr kuşbaşı et
2 havuç
1 kase pirinç
Zeytinyağ
Tuz
Kuşbaşı etleri bir tencereye alıp bir süre kavuruyoruz. Sularını iyice çekince üzerine bir miktar zeytinyağ koyup bir iki defa çeviriyoruz. İnce ince kuş başı doğradığımız soğanları ekleyip bir sürede böyle kavuruyoruz. Etimiz ve soğanlarımızı düdüklü tencereye alıp üzerine 4 bardak su koyuyoruz ve etler pişinceye kadar düdüklümüzü kapatıp ocağa koyuyoruz. Havuçlarımızı soyup ince ince halka şeklinde doğruyoruz. Düdüklü tenceredeki etin suyunu bir kaba süzüp alıyoruz. Etleri pilav tenceresine alıyoruz. Üzerine bir miktar zeytinyağ koyup bir miktar kavuruyoruz. Havuçlarımızı içerisine koyup üzerinede süzdüğümüz et suyundan yarım kepçe koyuyoruz. Tencerenin kapağını kapatıp havuçları böyle pişiriyoruz. Pirinçlerimizi yarım saat kadar sıcak suda bekletip suyunu süzdükten sonra pilavı tencereye alıyoruz. Üzerine et suyundan bir buçuk kase et suyumuzdan koyup tuzumuzu ilave edip kısık ateşte pilavımızı pişiriyoruz.Küçük bir tavada çam fıstıklarımızı kavuruyoruz ve bir kek kalıbının içerisine yerleştirin. Pilavınızı bu kalıbın içerisine eşit şekilde koyun ve bir servis tabağına ters çevirip çıkarın. Afiyet olsun.

RAMAZANA VEDA

Evet ramazan ayınıda artık geride bırakıyoruz. son sahur ve iftarlarımız. Ramazan ayı insanın kendini bir nevi yeniden kurması. Temizlenip arınıp kendinize yeni bir sayfa açıyorsunuz. Gerçi bu zamanda bu dünya içerisinde bu arınmışlık çok kısa sürüyor. Bazı insanlar ramazanı sadece yemek yememek ve su içmemek olarak görüyor. aslında bütün kötü alışkanlıklardan sıyrılmak. Bedenimize ruhumuza zarar veren her şeyden kurtulmak. Son iftar davetimide alnımın akı ile atlattım. Ramazanda ifatarı sevdiklerinizle açmak çok güzel bir duygu. Elinizden gelen herşeyi yapmaya çalışıyorsunuz.
Bu iftarımın menüsünde;


Arnavut Böreği


Havuçlu ve Etli Pilav


Zeytinyağlı yaprak sarma



Zeytinyağlı biber dolması

Yoğurtlu ıspanak kavurma





Yoğurtlu patlıcan közleme


Resmini çekmeyi unuttuğum için buraya koyamadığım mercimek çorbası ve fırında sebzeli tavuk var.

8 Ekim 2007 Pazartesi

PATLICAN KEBABI



Malzemeler:
patlıcan
kuzu kıyma
domates
yeşil biber
ekmek içi
sarmısak
tuz, karabiber

Patlıcanları kalın halkalar halinde doğrayıp tuzlu suyun içerisinde bir süre bekletiyoruz. Kıymamızın içerisine az biraz ıslanıp suyu sıkılmış ekmek içini dövülmüş sarmısakları, tuz ve karabiberi ekliyip yuğuruyoruz. Isıya dayanıklı kabımızın içerisine bir patlıcan bir köfte gelecek şekilde diziyoruz. Dizme işlemimiz bitince üzerine yeşil biberlerin çekirdeklerini ayıklayıp koyuyoruz.Onun üzerinede bütün tepsiyi kapatacak şekilde domatesleri halka halka doğrayıp yerleştiriyoruz. Üzerine çok az miktarda su koyup fırına sürüyoruz. Afiyet olsun.

30 Eylül 2007 Pazar

PIRASALI BÖREK(Arnavut böreği)


Malzemeler:
4 adet yufka
2 yumurta
1 çay bardağı süt
yarım çay bardağı zeytinyağ
2 yemek kaşığı yoğurt

İç Malzemesi:
5 adet pırasa
1 yumurta
4 yemek kaşığı lor
zeytinyağ
tuz ve karabiber

Pırasaları ince ince kıyın. Kıydığınız pırasaları bir tencereye alıp üzerine az bir miktar zeytinyağ ekleyip kavurmaya başlayalım. Pırasalarımız iyice kavurup ölünce içerisine bir tutam karabiber, tuz ve yumurtayı ekleyelim. Bir sürede böyle kavurup ocaktan indirelim. İçerisine lor peynirini ekleyelim.

Bir kabın içerisinde bir yumurta zeytinyağ ve sütü karıştıralım. Tepsiyi yağlayıp ilk yufkayı kenarlarını kesmeden yerleştirelim. Üzerine bir fırça yardımıyla hazırladığımız karışımdan sürelim. İkinci yufkayıyı üzerine koyup kenarlarını keselim ve üzerine karışımdan sürüp kestiğimiz parçaları yerleştirelim.Üçüncü yufkayıda yerleştirip bu kata iç malzememizi koyalım. Kalan yufkalarımızı daha önceki şekilde yerleştirelim.En alttaki yufkanın kenarlarını en üste katlayıp kalan karışımımıza yoğurdu ekleyelim. Bu karışımıda böreğin üzerine ekleyip Böreğimizi dilimleyelim. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirelim. Afiyet olsun.

KURU ÜZÜM VE KAYISI KOMPOSTOSU


Ramazanın vazgeçilmezlerindendir komposto ve hoşaflar. İnsanın susuzluğunu gidermeye birebir. Orucumu açsamda bir kase soğuk kompostoyu içiversem diye iple iftar vaktini çekiyorum. İlk yaptığımda hatırlıyorum çok şekerli olmuştu. Şekerini ayarlayana kadar su kattım ve benim komposto iki katına çıkmıştı.

Yapılışına gelince kayısıları ister tüm tüm ister yiyebileceğiniz büyüklükte doğrayın. Üzümleride biraz yıkayıp bir kaba koyalım. Üzerine koyacağınız suyun üçte biri kadar şeker koyun. Mesela 6 bardak su iki bardak şeker gibi. Suyunu ekleyip kaynamaya bırakın. Şekeri kayısı ve üzüm pişmeden önce eklemeyin. Yoksa meyveleriniz sertleşir. Üzüm ve kayısının piştiğini anlayınca şekerini ekleyin. Bir taşımda böyle kaynatın. Kompostomuz iyice ılıyınca buzdolabına koyup iftar vakti afiyetle içelim.

İMAMBAYILDI



Malzemeler:
1kg patlıcan
3 adet domates
1 adet soğan
2 diş sarmısak
2 adet yeşil biber
tuz

Patlıcanları alacalı soyup kızartın. Soğan ve sarmısakları küçük küçük doğrayıp az biraz zeytinyağ ile bir tavaya koyun. Soğanlar hafif pembeleşene kadar kavurun. İçerisine küçük küçük doğranmış biber ve domatesi koyup domatesler suyunu çekene kadar pişirin. damak tadınıza göre tuzunu ekleyin. Bu karışımı patlıcanların içerisine koyun. Patlıcanları bir borcama yerleştirip fırına sürün. 15- 20 dakika kadar pişirin.

29 Eylül 2007 Cumartesi

FIRIN MAKARNA


Malzemeler:
300 gr makarna
50 gr tereyağ
2 yemek kaşığı un
1,5 su bardağı süt
1 yumurta sarısı
tuz, karabiber
1 su bardağı kaşar peyniri rendesi

50 gram tereyağını eritin, içine 2 yemek kaşığı unu koyun ve 2-3 dakika kavurun. Yavaşça sütü ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Ağzınızın tadına göre tuz ve karabiber ilave edin. Sos ılıyınca yumurtanın sarısını ekleyin. Makarnayı bir kaba alın içine yaptığınız karışımı ( bu karışım aslında beşamel sos.) ilave edin. Bu karışımın içine isteğinize göre sosis, sucuk , hoşunuza giden malzemeleri koyabilirsiniz. Makarnanın üzerine rendelenmiş kaşarı koyup fırına sürün. Üzer kızarınca çıkarın. Afiyet olsun.

ŞEKER PARE


Malzemeler:
2 yumurta
4 su bardağı un
1 paket margarin
1 su bardağı pudra şekeri
4 yemek kaşığı irmik
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

Şerbeti için:
3,5 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
bir iki damla limon suyu
Üzeri için fındık

Bir tencerede şeker ve suyu kaynatıp ve kaynayınca bir iki damla limon suyunu damlatın ve şerbeti soğumaya bırakın. Şerbet soğuk tatlı ise sıcak olmalı. Bir kabın içinde pudar şekeri ve yumurtayı iyice çırpın. Bunun içine irmik, un, kabartma tozu, vanilya ve eritmiş olduğunuz margarini koyup karıştırın. Bu karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp tepsiye dizin. üzerlerinede fındıkları koyun. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında pişirin. Fırından çıkarınca şerbetini dökün.

24 Eylül 2007 Pazartesi

ACI DOMATES SOSU


Bu sosu hazırlamak biraz vakit ve enerji istiyor. Domates yaz sebzesi olduğu için sosu hazırlarken ocağın başında sosla birlikte sizde pişiyorsun.


Malzemeler:
5 kg domates
1 su bardağı zeytinyağ
1 su bardağı sirke
5 baş sarmısak
Acı süs biberi
tuz

Domatesleri soyup rendeleyin. Rendelenmiş domatesleri tencereye alıp pişirmeye bırakın. Biberleri küçük küçük kıyın ve az bir miktar yağ içinde kavurun. Domatesler suyunu çekince içerisine döğülmüş sarımsakları, acı biberi, zeytinyağı ve sirkeyi koyun. Tuzunuda tadına bakarak koyun. Bir miktar daha kaynatın. Sosu sıcak sıcak kavanozlara koyup sıkı sıkı kapatıp kavanozları ters çevirip bir gün böyle bekletin. Diğer gün kavanozları güneş görmeyen bir yere koyun. Kızartmaların makarnaların üzerine koyabildiğiniz gibi sade de yenebilir. Afiyet olsun.

9 Eylül 2007 Pazar

KÖZLENMİŞ BİBER SALATASI



Kırmızı ve yeşil biberleri közleyelim. Bu biberleri temizleyip küçük parçalar halinde dopruyalım. Bir tencereye bir baş sarımsağı temizleyip doğruyalım. Tencereye zeytinyağ ve birazda salça koyalım. Bunların hepsini kavuralım. Domateslerin kabuklarını soyup orta boyda doğruyalım ve domatesleri Kavrulan salçalı sarımsağın içine koyalım. Bunları domatesler suyunu çekene kadar pişirelim. Pişen bu karışıma biberlerimizi, birmiktar sirke ve tuz atalım. Sirke ve tuzu damak tadınıza göre tadarak ayarlayabilirsiniz. Bunlarıda ekleyince bir iki dakika kaynatın ve közlenmiş biber salatanız hazır.

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA

Eşimin en sevdiği yemeklerden biridir zeytinyağlı barbunya. Her öğün her gün yapsanız genede bıkmaz. Bense küçükken sevmediğim yemekler diye sorsalar barbunya ve pırasa derdim. Ama çocuklarınız olunca onlara iyi örnek olmak için zehir bile olsa içiyosunuz. Ne yapıyorsak hep onlar için. Onlar bizim geleceğimiz. Gerçi onlara yaşanacak bir gelecekte bırakabilecekmiyiz acaba?
Gelelim zeytinyağlı barbunyaya. Barbunyalarınız taze barbunya ise önce bir miktar suda haşlıyorsunuz. Böylece barbunyanın pis kokusu gidiyor ve rengi düzeliyor. Tencereye bir tane orta boy bir soğan doğruyalım. İçine iki diş sarmısak ile zeytinyağı ilave edip bir süre bunları kavuralım. Kaynatıp suyunu süzdüğümüz barbunyaları kavrulmuş soğanın üzerine koyalım.Üzerine tuz, bir tutam şeker barbunyaların üzerini bir parmak kadar geçecek şekilde kaynamış su ilave edip pişmeye bırakalım. İki tane orta boy havucu soyup halka halka doğruyalım. Barbunyaların pişmesine yakın bu havuçlarıda içine katalım. Pişincede afiyetle yiyelim.

8 Eylül 2007 Cumartesi

ŞEFTALİLİ BİSKÜVİLİ PASTA

Malzemeler:
*1paket yulaflı bisküvi
*100 gr. tereyağ
*1 paket krem şanti
*1 su bardağı süt
*1 kutu labne peynir
*1 çorba kaşığı mısır unu
*1 şeftali
*1,5 su bardağı şeftali suyu


Yulaflı bisküviyi un haline gelinceye kadar ufalayın. Un haline gelen bisküviyi erittiğimiz tereyağın içine koyup karıştırıyoruz. Bu karışımı kalıba koyuyoruz. Krem şanti ile sütü karıştırıp içine labne peynir ve küp küp doğradığımız şeftalileri koyuyoruz. Bu karışımıda kalıptaki bisküvili karışımın üzerine koyup üzerini düzeltiyoruz ve buzdolabının buzluğuna koyuyoruz. Şeftali suyu ve mısır ununu pişirip ılıyınca donmuş olan kalıptaki kremanın üzerine döküyoruz. Tekrar buzdolabına koyup soğuk servis yapıyoruz.
(Bu tarifi Oktay ustadan aldım ama onun yaptığı ananaslı idi bende böyle denedim.) Afiyet olsun.


FIRIN SÜTLAÇ



Malzemeler:
*4 su bardağı süt
*1 su bardağı su
*1 su bardağı şeker
*1 fincan pirinç
*1 silme kaşık pirinç unu
*1 silme kaşık buğday nişastası
* 50 gram margarin
1 fincan pirinci bir bardak suyla iyice pişirelim ve daha sonra süzelim. Bir tencerede sütü, margarini ve şekeri karıştırıp kaynatalım.Pirinç unu ve nişastayı küçük bir kabın içinde az bir su ile eritelim.Bu karışımı karıştırarak kaynayan sütümüzün içene ekleyelim. Ayrıca bu karışıma pirincide ekleyip bir iki dakika kaynatalım. Isıya dayanaklı kaplara sütlacımızı paylaştıralım. Fırın tepsimizin içine ısıya dayanaklı kaplarımızın yarısana gelecek kadar su koyup sütlaçlarımızla birlikte fırına koyalım. Önceden 250 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim. Soğuk olarak servis edelim. Afiyet olsun
.

4 Eylül 2007 Salı

BİTMEYEN KIŞLIK HAZIRLIKLARIM



Kış hazırlıklarımdan biride süs biberi veya bazılarının söylediği gibi çiçek biberi turşusu. Bu biberleri bulunduğum ilçeye yakın bir tarladan kendim topladım. Küçük kızımda bana yardım etti. Benimle birlikte birşeyler yapmaya bayılıyor. Gerçi bu isteği kardeşi olduktan sonra daha çok arttı. Kendi önünde söylemiyoruz ama kardeşini kıskanıyor. Bunun sonuçlarınada biz katlanıyoruz. Aralarındaki yaş farkınında az olmasından kaynaklanıyor. Aralarında sadece üç yaş var.

SÜS BİBERİ TURŞUSU

Öncelikle biberlerinizin sapları uzun olanları kısaltın. Daha sonra uçlarına küçük birer kesik atın. Bir kapta sirke tuz ve suyu karıştırın. Bu arada tuz kirli yani iyotsuz tuz olsun. Bu karışımın tadına bir bakın, eğer turşularınızın olmasını istediğiniz ekşilikte ve tuzda ise tamamdır. Ben biberlerimi yarım litrelik su şişelerine koyuyorum. Böylece açınca bozulmadan bitirebiliyorum. Şişenin en altına bir kaç tane sarımsak koyun daha sonra bir miktar biber bırakın. Bu biberlerin üzerinede bir kaç tane daha sarımsak koyun. Bu işlemi şişe dolana kadar devam edin. Hazırladığınız sirkeli tuzlu suyu şişeye boşaltın. Karışım biberlerin üzerine iyice çıksın. Şişenin ağzını sıkıca kapatın. Bir ay kadar sonra biberleriniz hazır olur.



1 Eylül 2007 Cumartesi

TATİL DÖNÜŞÜ



Tatilden geleli uzun bir zaman olmasına rağmen bir türlü bloguma erişemediğim için yeni yazılar ekleyemedim.
Tatil dediğimede bakmayın benim için çok yorucu geçti. Önce küçük oğlum sünnet olup erkekliğe ilk adımını attı. Bu arada erkek çocuğu olanlara yada olacaklara tavsiyem çocuklarını erken yaşta yani bebekken sünnet ettirmeleri.
Birde tabi benim şımarık kızım var. Kardeşinin yaptıklarının üstüne tuz biber oldu yaptıkları.
Neyse artık yazılarıma devam edebileceğim.
( Burası güzide tatil beldelerimizden biri değil. Burası benim yaşadığım yer. Çanakkale/ Eceabat)

20 Temmuz 2007 Cuma






Bu resimdeki yeri çoğu kişi biliyordur. Burası çanakkale şehitleri abidesi. Bu abidenin her bir tuğlasında türk halkının emeği vardır.



Bu hafta tatile çıkacağım için deli gibi çalışıp kış hazırlıklarımı tamamlamakla geçti. Çoğu kişiye göre zaten marketlerde olan şeyleri neden yapıyordum. Kendime eziyet ettiğimi düşünüyorlar. Ama kendim yaptığım şeyleri yemek daha çok içime siniyor. Ayrıca meyleri ve sebzeleri mevsiminde tüketmek ve bir şekilde daha sonra tüketmek üzere saklamak en iyisi.





ŞEFTALİ REÇELİ



Hafta sonu Çanakkalenin bayramiç ilçesine gitmiştik. bayramiçin çoğu yeri daha doğrusu her yeri meyve bahçeleri. Bizde gelmişken biraz meyve aldık. Bu arada türkiyede beyaz nektarinin bayramiçde yetiştiğini biliyormuydunuz. Burdan aldığım şeftalilerin bir kısmı çok sert iken bir kısmıda yumuşaktı. Sert olanları reçellik olarak ayırdım geri kalanınıda benim canavarlar hemen tüketti.
Reçellik olarak ayırdıklarımı önce yıkayıp bir kerede çatala gelip yenecek şekilde doğradım. Ben genelde reçellere birebir oranında şeker koyarım. Yani bir kilo şeftaliye bir kilo şeker. Şekeri doğradığım şeftalilerin üzerine döküp sabaha kadar beklettim. Sabaha kadar yeterince sulanmışlardı. Ocağa koyup kaynamaya bıraktım. Yalnız reçel ocakta iken üzerinde oluşan köpükleri temizleyin yoksa reçeliniz çabuk bozulur. Yanınızada bir bardak su alın. Bu suyun içine arada reçelden damlatın koyulunuğu ayarlamanıza yardımcı olacaktır.ocaktan indirmeden on dakika kadar önce içine bir iki parça limon tuzu atın. Böylece reçelleriniz şekerlenmeyecektir. Baktınız damlanız suda dağılmayıp katı şekilde kalıyor reçeliniz tamamdır.

VİŞNE REÇELİ
Reçel yapımları genelde birbirine benzer. Vişne reçelindede vişnelerin çekirdeklerini ve saplarını temizleyin . Bire bir oranında şeker üzerine koyun.
Sabah kadar bekletip sulanmasını sağlayın. Gerisi aynı şeftali reçeli gibi. Baktınız soğuduktan sonra reçelinizin biraz daha kaynayıp koyulaşmaya ihtiyacı varmış. O zaman derince bir tepsiye alın üzerini bir tülbentle örtün ve güneşte bekletin.




GÜL SUYU

Bir tanede kıştan yapılan bir hazırlık. Ben osmaniyeliyim. Benim memleketim yazları bayağı sıcak olur. Bu yüzden insanlar serinlemek için her yolu denerler. Bunlardan biride gül suyudur. Baharda açan güllerden aşısız pembe ve beyazdan yapılır. pembe güller renk verirken beyaz güller de koku verir.
Bir şişenin içerisine bir beyaz gülün iki üç tanede pembe gülün yapraklarından koyup bunlarında uzerine biraz limon tuzu ve alabildiği kadar su koyalım. Ağzını kapatıp güneşe koyalım. Bir kaç gün sonra suyun renginin değiştiğini görürüz. Bu konsantre bir haldedir. bir çay bardağı kadar gül suyunu bir litre suya koyup içine istediğimiz kadar şeker koyup içebiliriz.









14 Temmuz 2007 Cumartesi

hayatımın anlamları


Kızım ve oğlum benim herşeyimdir.



Şu günlerde görmeye hasret kaldığımız ve bir daha görebilirmiyiz dediğimiz görüntüler var. Bu fotoğraf balıkesirin gönen ilçesinin parkından. Eminim heryerde park vardır. Ama bu park ilçenin büyük bir kısmını kapsamakta. Güneşli günlerde bile güneş ışınları bu ağaçları aşıp yere çok az ulaşmakta. Herkesin burayı gidip görmesini tavsiye ederim.

hayata merhaba derken,






yine, yeni bir güne merhaba derken, doğanın bu kutlu uyanışına bir gün daha şahit olduğuma şükrediyorum. boğazın suları ile oynaşırken yunuslar, memleket hikayelerine gözatma merakı ile internetteyim...gecenin en koyusunda pusuda bekleyen jandarmalara günaydın diyorum. acaba bu sabahı kim göremeyecek kederiyle gazete sayfalarında telaşlı yüreğimle, ne olur olmasın artık sözleriyle dolaşıyorum...sonrası yok öncesi VATAN. şimdi birileri tarlaya, birileri dükkanlarına, birileri iş merkezlerine, birileri ekmek kavgasına; kısacası herkes hayata bir koşuşturmaca ile başlıyor. bir an! şu an! durun! ve günaydın diyin, sevdiklerinize ,sevmediklerinize günaydın deyin, elifin yanağından, utkunun alnından,gültenlinizin dudaklarından öpün ve hayata merhaba deyin... görün bak bu gün daha güzel olacak, inanın;" hayat inanmakla başlar" her şey daha güzel olacak. yaşadığımız şu gök kubbenin altında çok şükür diyerek telaşına düşdüğümüz hayatımıza bir sihirli söz eklenecek: MUTLULUK! günaydın hayatım...

gemiler



ah o gemide bende olsaydım.(küçük takada yanlız.)

13 Temmuz 2007 Cuma

yeni başlangıç

Günlerdir düşünüyordum kendime blog oluşturmayı. En sonounda yaptım. Eminim iyide yaptım. Bundan sonra bende duygularımı, düşüncelerimi ve deneyimlerimi rahatça paylaşabileceğim.